Amerika’nın birbirinden ilginç mimari yapıları olduğunu biliyor muydunuz? Kimi kütüphane kimi ev kimi de hastane olan bu binalar görenleri hayrete düşürüyor. İlham verem bu binalar turistik açıdan da çok önemli yere sahip. İşte sizin için araştırdığım en ilginç mimariye sahip Amerikan binaları.
Tersten Bir Müze: WonderWorks
Florida eyaleti sınırları içerisindeki Orlando’da yer alan Wonderworks Güzel Sanatlar Müzesi, baştan aşağı ters olması ile ünlüdür. Sadece yerli turistlerin değil yabancı turistlerin de çok ilgisini çeken bu bina tamamen ters dönmüş bir şekilde duruyor. Dışarıdan baktığınız zaman ağaçlar, sokak lambaları, elektrik direkleri tamamen ters durumdadır. Evin duvarlarına, kolonlarına çatlaklar oluşmuş görünümü verilmiştir. Ev sanki yerinde ters dönmüş ve bir anda tepe taklak durmuş gibi hissettiriyor. Baktığınızda başınızın dönmesine sebep olacak bir mimariye sahiptir.
Bu muhteşem eser mimar Michael Ussery’nin tasarımıdır. 3200 metrekarelik bir alana yayılmış, 3 katlı binada 100’den fazla bölüm vardır. Binanın içerisinde ücretsiz gezebileceğiniz eski sihirbaz malzemelerinin sergilendiği bir müze mevcuttur. Hatta bazı sihirbaz gösterilerinin bilet satışları da burada yapılmaktadır. Macera severler için; lazer oyunları ve iplerle yükseğe tırmanma alanları vardır. Bilim severler de unutulmamış ve onlar için; yer çekimsiz ortam, fırtına ve deprem simülatörleri, uzay mekiği kapsülü, adli tıp, sanal gerçeklik gibi etkinliklerin bulunduğu alanlar tasarlanmıştır. Girişte alacağınız biletle içeride gönlünüzce dolaşabilirsiniz. Eğer sıkılıp dışarıya hava almaya çıkarsanız yine aynı biletle içeri girip gezinize kaldığınız yerden devam edebilirsiniz.

Kitaplı Kütüphane: Kansas Halk Kütüphanesi
Kansas’ta 1800’lü yılların sonuna kadar kitap okuyan insan sayısı çok azdı. Dönemin kütüphanesi çok eski ve neredeyse yıkılacak durumdaydı. Şehir halkı bu kütüphaneyi yenilemek için kampanya başlattı ve 50 milyon dolar para toplandı. Bina yenilendi ve okurların hizmetine açıldı. 1873 yılında bu kütüphane dönemin en gözde mekânı olmuştur. Zamanla kütüphanedeki kaynakların yenilenmemesi nedeniyle ilgiyi kaybetmeye başladı.
2004 yılına gelindiğinde kütüphaneye yeni bir dokunuş yapıldı. Kütüphane binasının dışı sanki dev kitaplarla kaplanmış görüntüsü verildi. Bu devasa kitap görüntüsü o kadar gerçekçi duruyor ki görenleri hayran bırakıyor ve kütüphane yeniden popüler hale geliyor. Bu devasa kitaplar arasında Shakespeare’den Romeo ve Juliet, Tolkien’den Yüzüklerin Efendisi, Charles Dickens’tan İki Şehrin Hikayesi, J. K. Rowling’in Harry Potter’ı gibi dünyaca ünlü 20 adet Batı Edebiyatı eseri yer alıyor. Bu kitapların her biri şehir halkının oylaması ile seçildi. Kütüphane koleksiyonunda yaklaşık 2,5 milyon kitap bulunmaktadır.
Kütüphanenin içerisinde sadece kitap okuma salonları değil, toplantı odaları, kahve dükkanları, resim sergileri ve seyir odaları bulunmaktadır. Böylece bina yediden yetmişe herkesin ilgi odağı haline gelmektedir. Turistler özellikle Kansas’a bu binayı yakından görüp devasa kitaplar arasında fotoğraf çektirmek için geliyor.

Sepet Bina: Longaberger
Sepet üretim firması Longaberger’in, Amerika Ohio eyaletine bağlı olan Newark kentindeki ofisleri dünyaca ünlenmiştir. Firmanın kurucusu Dave Longaberger, bu fikrini ilk ortaya attığında herkes şaka yaptığını zannetti fakat o bu konuda kararlıydı. İnşaat firması çalışanları ve mimarlar; projeyi gerçekleştirmek için iki yıl istediler. İki yılın sonunda tıpatıp bir piknik sepetine benzeyen bina yaptılar ve 30 milyon dolara mal oldu. 1997’de inşa edilen ve 9.000 ton ağırlığında olan sepetin üzerindeki etikette 23 karat altın kullanıldı. Yaklaşık 180 metrekare alanı kapsayan bina yerli ve yabancı turistler tarafından çok fazla ilgi gördü. 2016 yılında 500 çalışanlı şirket işlerinin sıkıntıya girmesi nedeniyle binayı boşalttılar ve satışa çıkardılar.

Mercedes-Benz Stadyumu
Atlanta kentinin futbol takımı Atlanta Falcons’un evi olan bu stadyum 2017 yılında açıldı. Önden bakıldığı zaman klasik stadyuma benzemeyen binanın çatısı kamera lensinin açılıp kapanma şeklinden ilham alınarak tasarlanmıştır. Havalandırma için açılan tavan tamamen kapandığında su geçirmez hale gelmektedir. 75.000 kapasitelik alana inşa edilen mekânın koltuk sayısı 83.000’dür. 1,5 milyar dolara mal olan stadyumun Amerika Birleşik Devletleri Yeşil Bina Konseyi’nden LEED Platinum sertifikası bulunuyor. Yağmur suları ve güneş ışıkları tasarruf amaçlı binanın geri dönüşümünde kullanılıyor.

Haines Ayakkabı Evi
Amerika’nı Pennsylvania eyaletinde bulunan bu sıra dışı ev milyoner Albay Mahlon Haines’e aittir. Ayakkabı bina 1948 yılında inşa edilmiştir. “York Ayakkabı Sihirbazı” olarak bilinen Haines, bu evle daha da ünlenmiş ve kendi reklamını yapmıştır. 45 metre uzunluğunda, 17 metre genişliğinde ve 25 metre yüksekliğinde olan ayakkabı ev, iki banyo, üç yatak odası, bir oturma odası ve mutfağa sahiptir. Ev yakın zamanda düzenlenmiş ve Albay Mahlon anısına müzeye dönüştürülmüştür. Bu bina kendinden sonraki mimari eserlere sadece ilham olarak kalmayarak bölgeye milyonlarca turist çekmiştir.

Mantar Ev
New York’un Perinton şehri içinde bulunan Powder Mills Parkı’na inşa edilen bu ev mimar James H. Johnson’ın eseridir. Doğadan ilham alarak tasarladığını söyleyen mimarın bu eseri, en ünlü eserler arasında gösterilmektedir. Bu ev sanatçı ve avukat bir çift olan Robert ve Marguerite Antell için inşa edildi. 1970 yılında temeli atılan ev birçok talihsiz olaydan sonra ancak 1972 yılında tamamlanabildi.
20 ayak üstüne oturtulan 4 kapsülden oluşan ev, toplamda 387,22 metrekare. Kapsüllerden birinde oturma odası ve yemek odası olarak kullanılıyor. Diğer bir kapsül mutfak ve kalan iki kapsül de yatak odası olarak kullanılıyor. Üç yatak odası ve üç banyoya sahip ev, çok ferah ve alan olarak kullanışlı olmasıyla dikkat çekiyor. Sanatçı olan evin ilk sahipleri, evin içerisine birbirinden etkileyici sanatsal dokunuşlar eklemiştir. Ev günümüzde müze olarak kullanılıyor. Bazen Amerikan yapımı dizi ve filmlere set oluyor bazen de yardım kampanyalarının toplantılarına ev sahipliği yapıyor.
Amerikan mimarisi ve evleri hakkında daha fazla bilgi edinmek için buraya tıklayarak videoyu izleyebilirsiniz.

Geisel Kütüphanesi
Kaliforniya Üniversitesi için tasarlanan bu kütüphane görenleri kendine hayran bırakıyor. Mimar, William L. Pereira’nın eseri olan bu kütüphanenin temeli 1968 yılında atıldı ve 1970 yılında tamamlandı. Yapıda dikkat çeken en önemli unsur, gereksiz süslerden kaçınılmış olmasıdır. Kütüphanede tekrarlanan pencere tasarımları binayı hem aydınlık kılıyor hem de modern bir hava katıyor. Kütüphane koleksiyonu sanat, çevre bilimi, mühendislik, deniz bilimleri, sosyal bilimler gibi geniş konu yelpazesine sahiptir. Koleksiyondaki el yazması ve nadir olan eserler online olarak sunulmaktadır. Binanın girişinde “Oku, Yaz, Düşün, Hayal Et” yazısı yer almaktadır.

Lou Ruvo Beyin Sağlığı Merkezi
Las Vegas’ın Nevada şehrinde yer alan ve ünlü mimar Frank Gehry tarafından tasarlanan bu yapının açılışı 21 Mayıs 2010 yılında yapıldı. Mimar “binanın hastaneyi çağrıştırmayan, insanların kendilerini rahat hissedecekleri bir yer olmasını istediği için” böyle tasarladığını açıklamıştır. Tasarımın asıl kriteri “hafızayı canlı tutmak”tır. Bina hastaları tedavi etmenin yanı sıra klinik araştırmalara da yer veriyor. İçerisinde bir aktivite merkezi bulunan bölüm, etkinlikler için kiraya veriliyor ve geliri hastaneye bağışlanıyor. Aynı zamanda içerinde bir adet müze de bulunan bina görenleri hayrete düşürüyor ve hastane olduğu kolay kolay anlaşılmıyor. Binanın maliyeti 100 milyon dolardır. 199 pencereden oluşan eser doğal ışıkla aydınlatılmaktadır.

Bu tarz konularda daha fazla bilgi edinmek için buraya tıklayıp yazılarımıza göz atabilirsiniz.
#Amerikasepetbina #Amerikaveilginçyapılar #Amerikadabinalar #WonderWorks #KansasHalkKütüphanesi #Amerikatersbina #Amerikamimarisi #Amerikaveev #Amerikadamantarev #Amerikadaayakkabıev