HOLLYWOOD GENELİNDE FİLM KÜLTÜRÜ
Amerika ve Hollywood
1895 yılında ilk film çekildiğinden beri, onlarca, binlerce değişime uğrayan sinema…Bugün ki anlamda sinema kavramı, pek çok teknolojik gelişmenin bir araya gelmesiyle oluşmuştur. İlk adımlarını Avrupa’da atmasına karşın yaşanan ekonomik, sosyal ve siyasi çalkantılar sonucu sinema alanında ki üstünlük Amerika Birleşik Devletleri’ne geçmiştir. 1.Dünya Savaşının ardından oluşan bu üstünlük günümüzde dahi devam etmektedir. Avrupa ülkeleri, bu durumu fark ettiği andan itibaren Hollywood sinemasına karşı çeşitli önlemler almaya çalışmıştır ancak uygulanan tüm sınırlandırmalara ve çabalara rağmen sonuç alamamışlardır.
Günümüzde halen tüm dünyada Hollywood sineması çok baskındır. ABD, Hollywood ile tüm dünyada, istihbarat örgütlerinin dahi ulaşamadığı alanlara ulaşmıştır. Hollywood, ilk küreselleşen medya sektörüdür.
Dünya’da Hollywood Rüzgarı
Sinema sektörüne genel olarak bakıldığında, pazarın iki ana yola ayrıldığını görürüz. Bu yollardan ilki yüksek bütçeli, stüdyo sisteminde ilerleyen ve pazar payı çok büyük olan Hollywood sineması ,ikincisi ise çoğu kesimlerce ‘’sanat sineması’’ da denilen Avrupa sineması. Günümüzde tüm dünyada tartışılmaz derecede baskınlığı olan ise klasik Hollywood tarzıdır. Hollywood’un Amerikan toplum tipinin oluşturulmasına ve tüm dünyaya tanıtılmasında çok ciddi katkıları vardır.

Bir devlet için ideolojilerini ekran yoluyla tüm dünyaya tanıtmak çok büyük bir güçtür. 1.Dünya Savaşı sonrası tüm dünyada dış politika anlayışı yeni bir boyut kazanmıştır. Artık devletlerin dış politikasında tanıtım olgusu oluşmaya başlamıştır. Bu yeni değişimlerle beraber, Amerika da kendi politik stratejilerini ve kararlarını önce kendi vatandaşına sonra da medya yoluyla tüm dünyaya ulaştırmayı hedeflemiştir. Ve Hollywood’un kurulmasından itibaren tüm dünyada bu anlamda en çok başarı elde eden de Amerika Birleşik Devletleridir. Çünkü Hollywood ile doğrudan kitlelere ulaşma şansı vardır, verilmek istenen mesaj her ne ise yapılan filmler ile tüm dünyaya ulaştırılabilir. Yani ABD politikasının en önemli tanıtım kaynağı tartışmasız Hollywood’dur.
Hollywood sinemadan öte kültürel biz emperyalizm haline dönüşmüştür. Cannes Film festivali direktörü Gilles Jacobs “Amerika yalnızca film ihraç etmekle ilgilenmez. Bilakis, yaşam tarzını ihraç etmekle ilgilenir.” demiştir.
Özellikle Avrupa ve tüm dünya bu üstünlüğe karşı bir dolu önlem alsa da önüne geçmeyi başaramamışlardır. Amerika her geçen gün büyüyen bebeği Hollywood ile dünyayı kasıp kavurmaya devam etmektedir.
Hollywood’un Başlaması
Sinema tüm dünyada en önemli gelişimini Hollywood ile beraber elde etmiştir. Hollywood sineması popüler beğeniye göre film üreten, manipülatif kaygıları olan, hangi dönemde çekiliyorsa o dönemin sosyal ve siyasi yapısını yansıtan, eğlenceye nitelikten önce önem veren devasa bir sinema enstitüsüdür.
Kaliforniya eyaletinin Los Angeles şehrinde yer alan bir bölge olan Hollywood’un Amerikan sinemasıyla özdeşleşmesinin sebebi, büyük sinema stüdyolarının burada yer almasıdır. Amerika için bu bölge her yıl milyonlarca turistin geldiği önemli bir bölgedir. Amerikan sinema endüstrisi ilk kurulduğu zamanlarda New York merkezliydi. Ancak zamanla bazı nedenlerden dolayı Kaliforniya bölgesine doğru yer değiştirdi. Yani Hollywood aslında haritada bir bölgeydi fakat 1920’lere gelindiğinde Amerikan Sinema Endüstrisini simgelemeye başladı.
Amerikan Sineması’nda endüstrileşmenin başlangıcı olarak 1915 ve 1916 yıllarında, sinema tarihinin ilk uzun metrajlı kurmaca filmleri olan ve David W. Griffith tarafından yönetilen Bir Ulusun Doğuşu (A Birth of a Nation, 1915) ve Hoşgörüsüzlük (Intolerance, 1916) filmleri gösterilebilir.

Bir Ulusun Doğuşu isimli filmin yapım maliyeti yüz on bin dolardır ancak filmin gişesi elli milyon dolardan fazla olmuştur. Yani Amerika’da sinemanın bir endüstriye dönüşmesinin sebebi dönemim tüccarları olmuştur. Hollywood filmlerinin Amerika’nın ideolojik aygıtı olmasının dışında, izleyiciyi tüketime teşvik etmesi devasa bir ekonomik pazar oluşturmuştur.
Filmlerin genel-geçer bazı kuralları vardır. Örneğin; Hollywood’da yapılan filmin ismi kolay söylenebilmeli, başka dillere çevrilirken zorluk çıkmamalı ve pazarlama açısından merak uyandırıcı olmalı. Genelde tüm filmlerde olur ancak, Hollywood filmlerinde seyircinin bilinçaltına seslenen ustaca yerleştirilmiş yüzlerce, binlerce ayrıntı ve küçük mesajlar yer alır. Amerika devleti tüm bunları bilinçli olarak yapar ve planlayarak ilerler.
1942 yılında dönemin ABD başkanı Franklin Roosevelt’in, önemli birçok yönetmen ve sinemacıyı Beyaz Saray’a davet eder. Yapılan görüşme sonucunda hükümetin istekleri sinemacılara bildirilir. Bu görüşmeden sonra Franklin Roosevelt’in psikolojik seferberlik konularında filmleri olmuştur. ABD tüm dünyada kendi propagandasını sinema aracılığıyla yayarken, 1948 tarihli Smith-Mundt Yasası ile başka devletlerin propagandalarını hedefleyen film ve diğer materyallerin ABD içerisinde yayılmasını engellemiştir.
Marvel Sinematik Evreni
Marvel Entertainment, 1998 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde kurulmuştur. Hollywood sineması kadar Amerika için önemlidir. Film kültürleri içinde Marvel’ı yok saymak amatörlük olur. Mantık Hollywood’daki gibi ilerler, sadece bu sefer değişik efektler ve animasyonlarla Amerika ve Amerikan halkı yüceltilir.

Superman, Örümcek Adam gibi Amerikalı mitoloji kahramanları, dünyayı tüm fantastik güçlerden ABD öncülüğünde korur. Çoğu Marvel filminde, kahraman Amerikalı kimi zaman Dünya’yı bir küresel ısınma tehlikesinden, ya da gezegenimize çarpmakta olan bir göktaşından ya da uzaylılardan korumaktadır. Dünya’nın başına gelmesi muhtemel tüm felaketler önce Amerika’da ortaya çıkar ve tüm Dünya’ya yayılmadan kahraman Amerikalı tarafından önlenir.
Sonuç olarak, günümüzde sinema endüstrisindeki en büyük pazar payı büyük farkla ABD’ye aittir. Film endüstrisi kavramını dahi ilk düşündüğümüzde aklımıza Hollywood geliyor. Tarih boyunca da küresel anlamda en güçlü sinemalardan biri hep Amerikan sineması olmuştur. Hatta o denli ki; Hollywood’un sektördeki üstünlüğü ulusal sinemaları bitirme noktasına getirmiş ve bu durum sadece film endüstrisi açısından değil kültür emperyalizmi kavramı açısından da tartışılır hale gelmiştir.
Günümüz dünyasında küreselleşmenin de getirdiği bir etkiyle beraber, sinemanın en önemli amacı tek tip bir dünya yaratmak olmuştur. Tabi aynı zamanda tek tip bir insan modeli yaratmak da beraberinde gelir. Hollywood filmlerinde insanlar aynı tarz giyinir, aynı şarkıları söyler, aynı tepkileri verir. Yani artık Hollywood sadece film üretilen bir yer değil, çok farklı nitelikte amaçlara hizmet eden bir merkez haline gelmiştir. Ve gün geçtikçe akıl almaz bir hızla büyüyen bir endüstri konumuna ulaşmıştır. ABD için politikalarını ve dünya görüşünü tüm insanlığa yaymak için en etkili araç uzun zamandır Hollywood’dur. ABD’nin askeri, ekonomik ve siyasi güç unsurlarından sonra dördüncü büyük gücü Hollywood’dur.
Bu tarz konularda daha fazla bilgi edinmek için buraya tıklayıp yazılarımıza göz atabilirsiniz.
#kültür #dünyasineması #Hollywood #filmkültürü #amerika #Hollywoodtarihi #sinema #amerikankültürü #film #marvel