Silikon Vadisinin Geçmişten Günümüze Süregelen Tarihi
Silikon Vadisi, Kuzey Kaliforniya’da yüksek teknoloji ve yenilik için uluslararası bir merkez olarak öncülük yapan bölge olarak tanımlanabilir. San Francisco Körfez Bölgesi’nin güney kesiminde yer alır. Coğrafi konum olarak Santa Clara Vadisi‘ne karşılık geldiğini söyleyebiliriz. San Jose şehri, Silikon Vadisi’nin en büyük, Kaliforniya’nın üçüncü ve Amerika Birleşik Devletleri’nin onuncu en büyük şehridir. Diğer büyük Silikon Vadisi şehirleri arasında Santa Clara, Mountain View ve Palo Alto’dan bahsedebiliriz. San Jose Bölgesi, Brookings Kurumu’na göre dünyada kişi başına düşen en yüksek üçüncü GSYİH’ya sahiptir. Zirvede ise İsviçre / Zürih ve Norveç / Oslo yer almaktadır. 2021 yılının Haziran ayı itibariyle evlerin değerlerinin en yüksek artış oranına sahip olduğu bölgelerden biridir.

Vadi, Fortune Dergisi’nde yer alan 30’dan fazla şirketin genel merkezi ve binlerce startup şirketi dahil olmak üzere dünyanın en büyük yüksek teknoloji şirketlerinin çoğuna ev sahipliği yapmaktadır. Silikon Vadisi aynı zamanda Amerika Birleşik Devletleri’ndeki yüksek riskli yatırım sermayelerinin 1/3’ünü oluşturuyor. Fakat yüksek riskli de olsa yapılan bu yatırımların meyveleri zaman içinde toplanmaya başlanmıştır. Bu adımlar bölgenin yüksek teknoloji ve inovasyon konularında bir merkez ve startup ekosisteminin ana çekirdeği haline gelmesine yardımcı olmuştur. Diğer teknolojilerin yanı sıra silikon tabanlı entegre devre, mikroişlemci ve mikrobilgisayar ilk olarak Silikon Vadisi’nde geliştirildi. Günümüz itibariyla, bölge yüzbinler ile ifade edilebilecek sayıda yüksek teknoloji çalışanına istihdam alanı yaratmıştır.
San Jose’de ve Santa Clara Vadisi’nde ardından ise Körfez Bölgesi’deki iki büyük şehir San Francisco ve Oakland’a doğru daha fazla yüksek teknoloji şirketi kuruldukça, “Silikon Vadisi” terimi yeni bir tanıma sahip olmuştur. Yüksek teknoloji işletmelerine atıfta bulunan bir tanım kavramı gelişmiştir. Silikon Vadisi terimi, genellikle Amerika’da yüksek teknolojiye dayalı ekonomi sektörü için bir eş anlamlı olarak kullanılır. Bu isim aynı zamanda önde gelen yüksek teknoloji araştırmaları ve girişimleri için küresel alanda da eşanlamlı hale geldi. Ve böylece benzer şekilde isimlendirilen, benzer yapılara sahip arge bölgeleri ve teknoloji merkezlerine ilham kaynağı oldu. Silikon Vadisi’ndeki teknoloji şirketlerinin çoğunun merkezi turizm için çekici noktalar haline geldi.

outside homes trees street sign
Silikon Vadisi, bölgedeki üniversitelerde bulunan tecrübeli araştırma kuruluşlarının, risk sermayelerinin ve ABD Savunma Bakanlığı’nın Ar-Ge harcamaları dahil olmak üzere birçok pozitif faktörün katkısıyla gelişerek dünyada öncü haline gelmiştir. Stanford Üniversitesi’nin liderliği, vadinin erken gelişim sürecinde oldukça önemliydi. Bu unsurlar birlikte büyümenin ve başarmanın temelini inşa etti. Körfez Bölgesi, uzun zaman boyunca Amerikan Donanması’nın araştırma ve teknolojik gelişmesinde öncü rol oynadı. 1909 yılında C. Herrold, A.B.D’nin ilk radyo istasyonunu düzenli olarak programlamaya ve geliştirmeye başlamıştır. Aynı yılın ilerleyen zamanlarında, Stanford Üniversitesi mezunu bir öğrenci radyo iletim teknolojisinin patentlerini satın aldı ve Palo Alto’da Federal Telegraf Şirketi’ni kurdu. Ardından geçen 10 yıl içerisinde bu şirket küresel radyo iletim ekosistemini inşa etti. Ve bu başarının ardından donanma ile sözleşme imzaladılar.
Stanford Üniversitesi’nin Büyük Rolü
Stanford Üniversitesi, işbirliği yaptığı yan kuruluşları ve mezunlarıyla silikon vadisinin gelişmesinde büyük rol oynamıştır. Silikon Vadisi’nin yükselişinde çok güçlü bir dayanışma kavramı gelişmiş ve bölgeye etki etmiştir. 1890’lardan itibaren, Stanford Üniversitesi’nin liderleri misyonlarını Amerika’ya hizmet olarak gördüler ve okulun yapısını buna göre şekillendirdiler. Bununla birlikte kendine yeten yerel sanayinin inşa edilmesi ortak bir hedef olarak görülüyordu. Bu ortak inanç bir misyon birliğine yol açtı. Böylece bölgesellik, Silikon Vadisi’nin gelişiminin ilk elli yılında Stanford‘un bölgenin yüksek teknoloji firmalarının çıkarlarıyla uyumlu hale gelmesine yardımcı oldu.
II. Dünya Savaşı itibariyla F. Terman, Stanford Üniversitesi’nin mühendislik fakültesi dekanı olarak fakülteyi ve mezunlarını kendi şirketlerini kurmaya teşvik etti. 1951 yılında Terman, Stanford Endüstri Parkı’nın oluşturulmasına öncülük etti. E. Kodak, General Electric gibi şirketler Stanford Üniversitesi kampüsünde Silikon Vadisi oluşana kadar yüksek teknolojinin öncü firmaları oldular.

İkinci Dünya Savaşı’nın ardından, üniversitelere geri dönen öğrenciler nedeniyle büyük talep yaşanıyordu. Stanford’un büyüme gereksinimlerinin finansal taleplerini karşılamak ve mezun olan öğrenciler için yerel istihdam fırsatları sağlamak için Frederick Terman, 1951 yılında Stanford Endüstri Parkı (daha sonra Stanford Araştırma Parkı) olarak adlandırılan Stanford arazilerinin bir ofis parkı olarak kullanılması için kiralanmasını önerdi. Kiralamalar yüksek teknoloji şirketleri ile sınırlıydı. İlk kiracısı, 1930’larda askeri radar bileşenleri inşa etmek için Stanford mezunları tarafından kurulan V. Associates‘di.
En büyük başarı öykülerinden biri Hewlett-Packard‘dı. Stanford mezunları B. Hewlett ve D. Packard tarafından Packard’ın sahip olduğu garajda kurulan şirket, 1953’ten kısa bir süre sonra ofislerini Stanford Araştırma Parkı’na taşıdı. 1954’te Stanford, şirketlerin tam zamanlı çalışanlarının lisansüstü eğitim almalarını sağlamak için bir program oluşturdu. İlk şirketler, üniversitenin masraflarını karşılamak için her öğrenci için iki katı öğrenim ücreti ödeyecekleri beş yıllık anlaşmaları imzaladılar. Hewlett-Packard, dünyanın en büyük kişisel bilgisayar üreticisi haline geldi. Ve 1984’te ilk termal mürekkep püskürtmeli yazıcıyı piyasaya sürdüğünde evde baskı sektörünü adeta yeniden yarattı.
Silikon Vadisi Ofis Ziyareti başlıklı videoyu izlemek için lütfen tıklayın.
Silikon Vadisinin Yarattığı Ekonomi
San Francisco Körfez Bölgesi, Silikon Vadisi’nde 200 binden fazla yüksek teknoloji işininin yaratıldığı Amerika Birleşik Devletleri’ndeki en büyük yüksek teknoloji şirketlerine sahiptir. Silikon Vadisi, her 1000 özel sektör çalışanından 285’i ile en büyük yüksek teknoloji çalışanı istihdam oranını elinde bulundurmaktadır. Vadi, Amerika Birleşik Devletleri’nde 145 bin dolar ile en yüksek high – tech çalışan maaşı ortalamasına sahiptir. Büyük ölçüde yüksek teknoloji şirketleriyle şekillenen San Jose – Santa Clara bölgesi Amerika Birleşik Devletleri’nde istatiksel olarak en fazla milyonere ve en çok milyardere sahiptir.
Bölge, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki en büyük yüksek teknoloji üretim merkezidir. Bölgenin işsizlik oranı Ocak 2009’da % 10’a yakındı ve Ağustos 2019 yılında açıklanan rakam itibariyle % 3’den daha düşük bir rakam ile rekor seviyeye geriledi. Silikon Vadisi, 2011’de açıklanan rakamlara göre A.B.D. ekonomisindeki girişimlere yapılan yatırımların % 40’dan fazlasını aldı. Yüksek teknoloji startuplarının bu kadar fazla yatırım çekmesi nedeniyle daha geleneksel endüstrilerin şirketleri de yüksek teknoloji hakkındaki farkındalıklarını büyük bir ölçüde yeniden şekillendirdiler ve şirketler Ar -Ge çalışmalarına kaynak aktardıkları yeni finansal planlar oluşturmaya başladılar. Birkaç otomobil üreticisi girişimci ekosisteminden yararlanmak için Silikon Vadisi’nde ofisler açmıştır.

Transistör üretimi, yıllar boyunca Silikon Vadisi’ndeki ana endüstri olmuştur. Üretim işgücünün büyük bir kısmı, entegre devrelerin imalatında düşük ücret ile çalışan Asyalı ve Latin göçmenlerden oluşuyordu. Fakat yıllar boyunca bu sistem evrilerek fiziksel üretim iş gücünün ucuz olduğu ülkelere kaydırıldı. Ve vadide yüksek teknoloji ürünlerinin fikir – geliştirme – ürün aşamalarının tasarlandığı yeni bir anlayış gelişti. Bu anlayışla birlikte deyim yerindeyse Silikon Vadisi fiziksel değil soyut konuların çalışıldığı, dünyadan beyin göçü alan bir cazibe merkezi haline geldi. Bu evrimle birlikte dünyanın en zeki beyinleri Silikon Vadisi’ne büyük hayallerle göç etmeye başladılar. Bütün bu göç dalgalarının oluşturduğu mühendislik zenginliği Vadi’yi yeni teknolojilerin yaratıldığı dünyada öncü bir bölge haline getirdi.
Bu tarz konularda daha fazla bilgi edinmek için buraya tıklayıp yazılarımıza göz atabilirsiniz.
#ekosistem #startupkültürü #startup #amerikadagirişimcilik #amerika #silikonvadisi